
Tahmini okuma süresi: 9 dakika 45 saniye
Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir?
Borderline Kişilik Bozukluğu (Borderline Personality Disorder – BPD), çok hızlı ve çok fazla değişen ruh hali, davranış ve ilişkilerde sürekli dalgalanma, tutarsızlıklarla karakterize olan kişilik yapısı gibi sorunlara yol açan bir ruh sağlığı sorunudur. BPD’li kişiler özellikle reddedilme ve terk edilme gibi durumlara karşı aşırı hassastırlar. Duygu durumlarındaki bu karmaşa BPD olan kişilerin özel ve sosyal hayatlarında zorlanmalarına neden olabilir.
Yaşamın her alanını etkileyen ve oldukça komplike bir hastalık olmakla birlikte Borderline Kişilik Bozukluğu, özellikle erken aşamalarda teşhis edildiğinde, tedavi edilebilen veya kontrol altına alınarak yönetilebilen bir hastalıktır.
Borderline Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
BPD belirtileri kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte genel olarak benlik algısıyla ilgili sorunlar, duygusal dalgalanmalara bağlı olarak ilişkileri sürdürmekte yaşanan zorluklar ve bazen de kendine zarar verme isteği şeklinde kendini gösterir.
BPD’nin en yaygın semptomlarından bazılarını aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- BPD’li bir kişinin en büyük korkularından biri terkedilmektir ve bu durumdan (gerçek veya hayali) kaçınmak için büyük çaba sarf edebilir.
- BPD’li kişilerin ilişkileri genellikle yoğun ve kısa ömürlüdür ve ilişkinin devam ettiği süre zarfında karşısındaki kişiyi mükemmel görme ile korkunç görme arasında gidip gelirler.
- BPD’li kişilerde oturmuş bir kimlik duygusu genellikle yoktur. Bu nedenle hedeflerini, değerlerini ve hatta kendilerine dair algılarını sık sık değiştirebilirler.
- Düşünmeden harcama yapma, madde bağımlılığı, güvenli olmayan seks ve benzeri dürtüsel davranışlar BPD belirtisi olabilir.
- Yaşadıkları duygusal çalkalanmalar nedeniyle, BPD’li kişilerde zaman zaman kendine zarar verme veya intihar düşüncesini tetiklenebilir.
- Saatler hatta dakikalar içinde bir uçtaki duygu durumundan tam tersi olan diğer uçtaki duygu durumuna geçebilirler.
- BPD’li kişilerin yaşadığı şiddetli öfke patlamalarını suçluluk veya utanç duygusu takip edebilir.
- BPD’li bazı kişiler, özellikle stresli durumlarda paranoya yaşayabilir.
Bu belirtiler kişinin günlük yaşamı, iş ve okul hayatı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle bu ve benzeri semptomların izlenmesi halinde bir uzman doktordan yardım almak en doğru olandır.
Borderline Kişilik Bozukluğu Nasıl Teşhis Edilir?
BPD diğer pek çok fiziksel hastalıktan farklı olarak klinik değerlendirmeleri içeren, teşhis öncesi çok sayıda görüşme gerektiren kapsamlı bir süreçtir. Bir kan tahlili ya da radyolojik görüntüleme sonrası teşhise varılan hastalıklardan farklı olarak, BPD teşhis ve tedavisi bir ruh sağlığı uzmanı tarafından yapılır ve kişinin geçmişinin gözden geçirilmesini de içeren uzun bir süreci içerir.
BPD teşhis sürecinde referans alınan bazı kriterler vardır. Kişinin BPD teşhisi alması için bu kriterler arasından en az 5 tanesinin kişide bulunduğunun tespit edilmesi gerekir. Bu değerlendirme süreci tipik olarak aşağıdaki aşamaları içerir:
- Klinik görüşmeler: Bir terapist veya psikiyatrist, kişinin BPD kriterlerini taşıyıp taşımadığından emin olmak için, semptomlar, davranışlar ve geçmiş deneyimler hakkında bilgi sahibi olabileceği bazı sorular sorar.
- Psikolojik değerlendirmeler: Kişinin duygusal durumu ve davranışlar hakkında daha fazla bilgi toplamak için çeşitli anketler kullanılabilir.
- Tıbbi geçmiş incelemesi: Bazı benzer semptomların gözlenebildiği bipolar bozukluk, depresyon veya anksiyete bozuklukları gibi diğer sağlık sorunlarının elenerek doğru teşhis yapılabilmesi için kişinin tıbbi geçmiş incelemesinin yapılması önemlidir.
Farklı ruh sağlığı sorunlarında bazı semptomlar ortaktır. Bu nedenle BPD semptomlarının doğru teşhis edilmesi zaman alabilir. Bu nedenle süreci takip eden psikiyatrist, tanıyı onaylamadan önce kişinin duygusal ve davranışsal paternlerini dikkatlice değerlendirecektir.
Borderline Kişilik Bozukluğuna Ne Sebep Olur?
BPD’nin tek ve tanımlanabilir bir nedeni yoktur. BPD’nin daha ziyade, genetik, çevresel ve nörolojik faktörlerin bir kombinasyonu sonucu geliştiği düşünülmektedir. Yapılan araştırmalar, bu hastalığın başlangıcında biyolojik durum ve yaşam deneyimlerinin birlikte etkili olduğunu göstermektedir.
BPD’nin bazı potansiyel nedenleri şunlardır:
- Genetik faktörler: Araştırmalar, ailede bir BPD’li kişinin olmasının diğer yakın akrabalara da mutlaka bu ruhsal sorunun aktarılacağı anlamına gelmediğini, ancak yine de genetik aktarımın belli bir noktaya kadar rol oynadığını göstermektedir.
- Beyin yapısı ve işlevi: Araştırmalar, BPD’li kişilerin beyninde duygu düzenleme, dürtü kontrolü ve karar verme gibi zamanlarda devreye giren bölgelerinde BPD’li olmayan kişilerle kıyaslandığında farklılıklar olduğunu göstermiştir. Bu farklılıklar, BPD’li kişilerin verdiği yoğun duygusal tepkiler üzerinde etkide bulunabilir.
- Çocukluk çağı travması ve çevre: BPD’li kişilerin geçmişinde genellikle istismar, ihmal veya dengesiz aile ilişkileri ile bağlantılı çocukluk travmaları bulunabilir. Bu türden olumsuz deneyimler kişinin duygusal gelişimini ve davranış mekanizmalarını etkileyebilir.
- Duygusal hassasiyet: Duygusal olarak diğer insanlardan daha hassas olan kişilerin dış stres unsurlarıyla düzenli olarak ya da yoğun bir şekilde karşılaşmaları da bu kişilerde BPD gelişimine neden olabilir.
Yukarıda sıraladığımız faktörler BPD geliştirme riskini artırabilse de, bu benzer şeyler yaşamış herkesin mutlaka BPD bozukluğu geliştireceği anlamına gelmez. Ancak yine de bu belirtilerin fikir verdiği unutulmamalıdır. BPD tedavisinde erken tanı ve müdahale tedavinin başarısı için oldukça önemli olabilir.
Borderline Kişilik Bozukluğu İlişkileri ve Sosyal Etkileşimleri Nasıl Etkiler?
BPD ile ilgili fikir sahibi olduğumuza göre şimdi de bu rahatsızlığın kişilerin kendileriyle kurdukları ilişkide ve sosyal ilişkilerinde nasıl etkiler yapabileceğine bakalım.
BPD’nin en yaygın belirtileri arasında yer alan duygusal hassasiyet, terk edilme korkusu ve duyguları kontrol edememe gibi durumlar nedeniyle BPD olan kişilerin sosyal ilişkiler kurması ve bu ilişkileri sürdürmesi oldukça zorlayıcı olabilir.
BPD’li kişilerin sosyal ilişkilerinde yaşadığı güçlüklerden başlıcalarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Reddedilme korkusu: BPD’li bir kişinin en büyük korkularından biri terk edilme ve reddedilme korkusudur. O nedenle nötr davranışlar veya daha az etkileşimi terk edilme işaretleri olarak anlayabilir ve aşırı duygusal tepkiler verebilirler.
- Algıda hızlı değişimler: İlişkilerini çok yücelterek idealleştirme ile değersizleştirme arasında gidip gelebilirler. Bu da kişinin ilişkilerinde istikrarsızlığa neden olur.
- İlişkilerde dürtüsel davranışlar: Duygusal düzensizlik ve dürtüsel davranışlar nedeniyle ilişkilerde yoğun tartışmalar ve ani ayrılıklar ortaya çıkabilir.
- Başkalarına güvenmekte güçlük: Paranoya veya ihanet korkusu kendilerini güvende hissedecekleri uzun süreli ilişkiler kurmaklarını zorlaştırabilir.
Bu davranış paternleri romantik ilişkilerin, arkadaşlıkların ve aile ilişkilerinin sürdürülmesini zorlaştırsa da, terapi ve iletişim stratejileri ile BPD’li kişilerin bu zorlukların üstesinden gelmesi ve daha istikrarlı ilişkiler kurması mümkün olabilir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilebilir Mi?
Yönetilmesi zor bir rahatsızlık olmakla birlikte BPD tedavi edilebilen bir ruhsal sağlık sorunudur. Erken tanı almış ve doğru tedavi süreçlerinden geçmiş pek çok kişinin BPD semptomlarında önemli iyileşmeler gözlenmiştir.
BPD tedavisinde en yaygın olarak kullanılan tedavi seçeneklerinden bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Diyalektik Davranış Terapisi (DDT): Bu terapi şekli BPD’li insanların, duygusal stabilite, sıkıntıya katlanma ve insanlarla ilişki becerilerinin geliştirilmesi hedeflenir.
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu terapide kişideki duygusal dengesizliği ve dürtüselliği tetikleyen olumsuz düşünce kalıplarının belirlenerek değiştirilmesi amaçlanır.
- İlaç Tedavisi: BPD tedavisi için henüz onaylanmış bir ilaç olmasa da, duygudurum dengeleyiciler, antidepresanlar veya antipsikotikler bazı semptomların yönetilmesinde yardımcı olabilir.
- Destek grupları ve terapi programları: Grup terapilerine veya destek ağlarına dahil olmak, BPD’li kişilerin kendilerini daha az izole hissetmelerine yardımcı olabilir.
Düzenli ve doğru bir tedavi ile, BPD semptomlarının iyileştirilmesinde önemli derece yol alınabilir. Tedavi sonuç verdikçe kişiler duygusal istikrar kazanmaya başlarlar ve bu da BPD’li kişilerin genel iyileşmelerine katkı sağlar.
Borderline Kişilik Bozukluğu ve Bipolar Bozukluk Arasındaki Fark Nedir?
Daha önce BPD ile benzer semptomları paylaşan başka ruhsal sağlık sorunları olduğundan bahsetmiştik. Bipolar bozukluk da bu hastalıklardan biridir. BPD ve bipolar bozukluk, özellikle duygudurum dengesizliği ve dürtüsellik gibi bazı semptomları paylaşmaktadır. Ancak yine de bu iki hastalığın altta yatan oldukça farklı nedenleri vardır. Bu nedenle tedavi yöntemleri de farklılık gösterir.
BPD ve bipolar bozukluk arasındaki başlıca farkları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- Duygudurum değişiklikleri: Bipolar bozuklukta ruh hali değişiklik dönemleri (mani ve depresyon) günlerce veya haftalarca sürerken, BPD’debu değişimler saatler hatta dakikalar içinde görülebilir.
- Ruh hali değişimlerinin nedenleri: BPD’de ruh hali değişiklikleri genellikle dışarıdan gelen bir etkiyle tetiklenirken, bipolar bozuklukta ruh hali değişiklikleri dış faktörlerden bağımsız, daha döngüsel bir rota izler.
- Kimlik duygusu: BPD, öz kimlikte kronik istikrarsızlıkla ilişkilendirilirken, bipolar bozukluk tipik olarak kimlikle ilgili mücadeleleri içermez.
- Tedavi yaklaşımları: Bipolar bozukluk genellikle ilaç tedavisi ile yönetilirken, BPD kişinin geçmişinin ve travmalarının da anlaşılmasını içeren psikoterapi ile tedavi edilir.
Bu iki hastalık arasındaki benzerlik ve farklılıkları anlamak, doğru teşhis ve devamında doğru tedavinin uygulanması için çok önemlidir.